Kitaplarla farklı yerlere gidip farklı kişiler olabiliyoruz ya, bazen de olmayacak olanı gösterdiği için canımı yakıyorlar. Sadece kitaplar da değil aslında, bütün yaratıcı işler.
Küçükken Susam Sokağı'nda yaşamadığımız için üzülürdüm bazen, ama yine de sanki isteyince gidebilirmişim gibi hisseder, çok dert etmezdim.
O kişilere, aşklara, heyecana, hatta acılara özeniyorum kimi zaman.
Anne gibi bir kız çocuğunu evlatlık alma ihtimalim vardır herhalde, belki bir gün Westworld'e bile giderim ama bir kız kardeşim olmayacak mesela. Alıp başımı köy köy gezip öğretmenlik yapmayacağım, önyargılarımı yenecek biri gelmeyecek arkamdan.
Ya da Dr. Strange'in Christine'e "I don't want you to leave" dediği sahneye benzer bir an yaşamayacağım mesela.
Küçükken Susam Sokağı'nda yaşamadığımız için üzülürdüm bazen, ama yine de sanki isteyince gidebilirmişim gibi hisseder, çok dert etmezdim.
O kişilere, aşklara, heyecana, hatta acılara özeniyorum kimi zaman.
Anne gibi bir kız çocuğunu evlatlık alma ihtimalim vardır herhalde, belki bir gün Westworld'e bile giderim ama bir kız kardeşim olmayacak mesela. Alıp başımı köy köy gezip öğretmenlik yapmayacağım, önyargılarımı yenecek biri gelmeyecek arkamdan.
Ya da Dr. Strange'in Christine'e "I don't want you to leave" dediği sahneye benzer bir an yaşamayacağım mesela.
852, 167
0 yorum:
Yorum Gönder