My Brodmann Area 10Dış dünya ile başa çıkmak istiyorsan, insanların yüzünü görmesine izin vermeyeceksin. Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız.

30 Kasım 2015 Pazartesi

Zebra Sarasa Snoopy Serileri



Bu sıralar bir Snoopy furyası gidiyor değil mi? :). Peanuts seven biri olarak özellikle kırtasiye malzemelerinde karakterlerinin kullanılmasından nasıl mutlu olduğumu tahmin edebilirsiniz herhalde. Bu markalardan biri de Zebra Sarasa, ben de geçtiğimiz günlerde daha fazla kayıtsız kalamadım ve çıkardıkları Snoopy kalem setlerinden satın aldım :).

Kalemler için YouTube kanalıma video da ekledim, aşağıdan üç bölümü de izleyebilirsiniz. Ayrıca her partın linki aşağıdaki başlıklarda da var, tıklayıp YouTube'dan da izleyebilirsiniz  :).



Zebra Sarasa Snoopy Kırmızı Paketli Set

YouTube


İlk olarak Zebra’nın da ilk çıkardığı Snoopy seti olan sekiz renkli seti aldım, kırmızı ambalajı olan. Aslında çıkalı yaklaşık bir sene oluyor ama ben zaten jel kalem önyargımı yeni kırmış biri olarak almaya ancak karar verebildim.




İlk aldığım diyorum ama aslında aşağıdaki bahsedeceğim diğer iki set ile aynı gün ulaştı elime :).
Rakuten.com’dan almıştım, siparişimin detayları ve sitenin işleyişi ile ilgili yazıma şuradan göz atabilirsiniz.




Gelelim sete. Üzeri Snoopy çizimleri ile dolu plastik poşet şeklinde bir ambalajı var. İnternette gördüğüm resimlerde ben paketin üst kısmını keserek açacağımı düşünmüştüm ama öyle değilmiş. Kilitli poşet gibi bir klips mekanizması var tepesinde, defalarca açıp kapatabiliyorsunuz. Bu da demek oluyor ki kalemleri ambalajında saklayabilirsiniz.


Kalemler 0.5 uçlu. Milk Colors setini tanıttığım yazımda da bahsetmiştim, 0.5 olmasına rağmen sert değil. Hatta ben 0.7 uçlu Zebra Sarasa’lardan daha çok beğendim, onlar kadar dağınık yazmıyorlar. Ve 0.5 uçların da yumuşaklığı ve kağıda yazarken verdiği kayganlık hissi gayet başarılı.

Setteki renkler ise şöyle:
Siyah
Koyu mavi (Türkiye’de satılan 0.7’lerdeki Dark Blue rengi)
Açık mavi/Bebe mavisi
Yeşil
Turuncu
Neon Pembe
Pembe
Kırmızı



Aynı kalemlerin beş renkli bir seti de var. Bu setin paketi de mavi renkte, içindeki renkler de: siyah, koyu mavi, yeşil, pembe ve kırmızı.



Kalemlerin dizaynındaki tek farklılık Snoopy baskıları. Tasarımı bizdeki 0.7 kalemler ile aynı, gövdesi şeffaf, elin kavradığı kısmı yumuşak plastikten, üst kısmında da klipsi var.



Her renk için farklı olmak üzere şeffaf gövde üzerinde Snoopy, Snoopy’nin kız kardeşi Belle ve Woodstock’ın çizimleri var. Bir de bu şeffaf kısımlar simli gibi parlak renklendirilmiş. Ayrıca düz kalemlerden farklı olarak klipsin üzerinde de Snoopy kafası, bazı renklerde Belle kafası var.

Bu set çıkalı bir sene olduğu ve aslında sınırlı üretim olduğu için almak isterseniz şu an seçenekleriniz çok fazla değil. Hatta internette satılan çoğu set sahte de olabilir aslında çünkü Japonya’da mağazalarda tükenmiş diye biliyorum. Benim satın aldığım set orijinal mi emin değilim ama hiçbir sorun yaşamadım. Desenleri internette gördüğüm resimlerle aynı, yazımında da bir sorun yok. Bunlar düzgün olduğu sürece taklit de olabilir, çok takılmadım o konuya :).



Yeni setlerimin orjinalliğinden eminim ama :). Bu iki set yeni çıktı, ben de Japonya’da yaşayan ve instagram üzerinden satış yapan ballpensandetc hesabından aldım. Kendisi oradaki mağazalardan alışveriş yapıp size yolluyor, ödemeyi de PayPal ile yapıyorsunuz. Fiyatları diğer hesaplara nazaran daha uygun geldi bana. Ama fiyattan çok sevimliliği ve tatlılığı nedeniyle siparişimi verdim, hızlı yanıt veriyor, çok da yardımcı oluyor. Ama siz diğer Instagram hesaplarını, Ebay, Amazon veya Rakuten’i de tercih edebilirsiniz. Bu setler tabi ki Türkiye’de yok maalesef.

Kalemlere dönecek olursak, yeni kalemler beşer kalemlik iki farklı set olarak çıktı.

Zebra Sarasa Snoopy Beyaz Paketli Set


YouTube




İlk bahsedeceğim set beyaz paketli olan. Paket yine aynı şekilde üstten açılıyor. Renkleri ise,
Siyah
Mavi
Sarı
Pembe
Kırmızı.

735


Renkler diğer sete benzer ama kalemlerin gövde renkleri farklı. Daha doğrusu bu sefer kalemlerin gövdesi şeffaf değil opak, böyle bir farklılık var. Çizimler beyaz zemin üzerine yapılmış. Bir de bu sefer kalemler sadece Snoopy değil Peanuts’lı olmuş :). Snoopy’nin yanında Charlie Brown ve Schroeder’i de görebiliyoruz.

358


Siyah ve kırmızı renkler ilk çıkan kırmızı paketli set ile aynı. Mavi, sarı ve açık pembe ile farklı. Aşağıdaki fotoğrafta sekiz renkli ilk set bile bu setin renklerini yanyana görebilirsiniz.



Zebra Sarasa Snoopy Pastel Set

Youtube

Bahsedeceğim son set ise pastel renklerde. Daha önce aldığım Milk Colors setindeki renklerde yazıyor.




Setteki beş renk
Milk red – kırmızı
Milk orange - turuncu
Milk pink - pembe
Milk purple - mor
Milk blue green – yeşil




Aslında renklerin kağıt üzerinde duruşları Milk Colors seti ile çok benzer, hatta fotoğrafta aynı gibi duruyor. Ama bence Milk Colors seti birazcık daha sedefli gibi görünüyor, Snoopy setinin renkleri tam olarak yumuşak pastel tonlarda.



Kalemlerin kendisi ise şeffaf ama üzeri tamamen kalemin yazdığı tonlarda boyanmış olduğu için iç mekanizması gözükmüyor. Bu serideki kalemlerde de Snoopy’e Lucy ve Linus eşlik ediyor. Turuncu kalem üzerinde Linus ve Snoopy’nin battaniye çekişmesi var, çok tatlı .




Açıkçası ben yeni setleri eski kırmızı paketliden daha çok sevdim. Keşke düz renklerde olan beş değil de, önceki gibi sekiz renkte olsaydı. Şeffaf olmaması daha güzel durmuş bence, bir de ilk setin o parıltılarından çok hoşlanmadım. Aslında diğer iki set çıkana kadar bu parlaklık beni hiç rahatsız etmemişti hatta kalemlere bayılıyordum ama yeni kalemleri görünce diğerlerinin pabucu dama atıldı :).

Hatta bu setler gelince diğer tüm kalemlerimin pabucu bir süreliğine dama atıldı da diyebilirim. Şu an kalemkutumda sadece bu setler ve bir kurşun kalem ile bir highlighter var. Highlighterın da tahtı sallanıyor, Zebra’nın Snoopy’li highlighter seti de var, önümüzdeki ay da onu alacağım :).


24 Kasım 2015 Salı

Hamlet, Benedict Cumberbatch, National Theatre Live


Bu gözler pazar akşamı – beyaz perdede de olsa – Hamlet’i oynayan Benedict Cumberbatch’i izledi. Şimdi de gelmiş klasik bir ofis gününde maillerle boğuşuyor :/. Ama iş güç bile oyunun etkisinden çıkaramadı beni, sadece Benedict Cumberbatch yüzünden değil tabii ki, Hamlet’in bu şekilde sahneye koyulabileceğini hayal bile edememişim daha çok bu yüzden.

Erkanda gördüklerim hayallerimi zorlasa da, proje uzun süredir yapılmasının hayalini kurduğum bir şeydi aslında: ünlü tiyatro oyunlarının hatta sahne şovlarının sinemada gösterilmesi. Gerçi ben hayalini kurduğum sırada bu yapılıyormuş zaten de, Türkiye’de tanışmamız Salon İKSV sayesinde oldu.



National Theatre Live projesi ile Hamlet, Fareler ve İnsanlar, Skylight oyunlarının Salon İKSV’de gösterileceğini duyduğumda heyecandan ne olduğunu pek de araştırmadım, hemen bilet satış tarihi için telefona, bilgisayara, Outlook’a hatırlatma koydum. Biletlerin genel satışa çıktığı gün ise Biletix’te tükenmiş biletlerin varmış gibi gözükmesi ile geçen iki saatlik zorlu bir süreci, bilet alamayarak  tamamladım :). Ama bu iki saatlik uğraş benim için güzel bir deneyim oldu, akşamüzeri açılan ek seanslar için internet sitesinde vakit kaybetmeden telefona sarıldım ve kalan son iki bileti call centerdan alabildim.

Pazar günü ise etkinlik günü geldi çattı ve tüm bu uğraş, sinir harbi ve salona dizilmiş rahatsız sandalyelerde üç saat oturmak bile oyunu izlerken aklımdan uçtu gitti.

Böyle bir aktiviteye dâhil olabildiğimiz için şanlı hissetsek de aslında az şanslı insanlar arasındayız. En şanslılar sanırım bir sene öncesinde tükenmiş biletlere sahip olup oyunu canlı izleyebilenler.

Evet bir sene öncesinden satışa çıkan biletler dakikalar içinde tükenmiş. Bu rekorun Benedict Cumberbatch sayesinde kırılmış olduğunda ise herkes hemfikir.



Lyndsey Turner’ın yönettiği oyun 5 Ağustos – 31 Ekim tarihleri arasında on iki hafta boyunca Londra Barbican Theatre’da sahnelenmiş. Üçüncüye söylüyorum ama bir sene öncesinden biletler tükenmiş :). 15 Ekim’deki oyunda ise kamera kaydı yapılarak birçok farklı ülkedeki sinemalarda canlı yayınla gösterilmiş. İngiltere’de hemen hemen tüm sinemaları kapsayan bu proje ile (daha fazla sinema salonunda gösterilebilmesi için Perşembe günkü oyun tercih edilmiş.) 25 ülkede 225.000 kişi oyunu canlı yayınla izleyebilme fırsatı bulmuş. Bu 225.000 kişi de tahmin edersiniz daha az şanslı ama yine de baya bir şanslı olan kitleyi oluşturuyor :).

Türkiye gösteriminden de anlaşılacağı üzere proje canlı yayın ile sınırlı değil. Hatta 15 Ekim akşamını takip eden saatlerde, Japonya ve Amerika gibi saat farkının fazla olduğu ülkelerde bant kaydı gösterime girmiş. Ve hala birçok ülkede farklı sinemalarda gösterimler devam ediyor.

Biz sinemada izleyebilecek kadar bile şanslı olamasak da oyun o kadar muhteşemdi ki küçük salon ve sandalyelere de razı geldik. Beyazperdeden bu kadar etkilendiysem oyuna gitsem haftalarca kendime gelemezdim herhalde.

Oyun broşürü için özel çekilmiş bir fotoğraf değil bu, izlediğimiz kayıttan bir kare :).

Bu büyüyü yaratmakta kamera kaydının profesyonelliğinin etkisi tabi ki çok büyük. Canlı yayın deyince aklınıza oyun sırasında kurulan iki kamera ile verilen görüntüler gelmesin sakın. Kamera kaydının yapılacağı oyunun provaları ayrı yapılmış ve oyuncuların duracağı yerler ve kamera açıları birbirine göre ayarlanmış. Kamera açıları o kadar yerindeydi ki, seyircilerin öksürükleri olmasa özel olarak kayıt için oynanmış bir oyun izlediğimizi düşünecektim. Sahnenin tümünü gösteren bir kayıt değildi. Ne zaman genel açı olacağı, ne zaman yakın çekimlere geçileceği ise çok yerinde ayarlanmıştı. Buna rağmen görüntü değişimlerinin sıklığı da çok fazla değildi, değişip duran kamera açıları yüzünden tiyatronun büyüsünden kopmadık. Hatta yakın çekimlerin varlığı beyaz perdenin soğukluğunu almış, kendimizi biraz daha orada hissetmemize yardımcı olmuştu diyebilirim. Gerçi tüm sahneyi gösteren bir kamera açısını tercih edenler olacaktır, sonuçta tiyatronun bir güzelliği de sahnede olayın ilerlediği noktanın haricinde istediğin yere bakma özgürlüğüdür. Ama ben üç saat boyunca sadece iki sahnede “Başka yere bakmak istiyorum.” hissine kapıldım.

Ki bence yayındaki kameraya karar verirken bu başka yere bakma isteğini de göz önünde bulundurmuşlar. Çünkü dekor genellikle oyun sırasında oyunun bir parçası olarak değişiyordu ve bu değişimlerin hemen hepsini kayıtta da görebildik. Kamera bir oyuncuya odaklanmışken sonrasında genel plana geçtiğinde kaybolan bir eşyayı fark edip, arkasından “Nasıl çıkardılar bunu sahneden?” diye düşünmek durumunda kalmadım yani :).

Muazzam dekor ve bu canlı değişim de beni benden alan unsurlardan biriydi.



Oyun etrafında birkaç kutu, bir gramafon ile yerde oturup plak dinleyen Hamlet ile başladı. Arkasındaki duvar kalkıp sahne açığa çıktığında ise ağzım açık kaldı, o sırada salonda olsam ne hissederdim diye merak ettiğim anlardan biriydi.

Kocaman bir salona açıldı sahne. Duvarda askeri portreler ve kılıçlar, sahnenin sol tarafında kalan sahanlıktan inen geniş bir merdiven. Fotoğraf biraz bulanık ama merdivenlerin yanında kalan kısımda on kişilik bir kocaman bir şölen masası ve piyano rahatça duruyordu desem büyüklüğü ile ilgili bir fikriniz olur sanırım. Mimar olan ağbimi asıl hayrete düşeren o masayı oyun sırasında bir kez sağ tarafa bir kez de arka tarafa doğru dümdüz bir şekilde iterek sahneden çıkarmaları oldu. “Eğer masanın fark etmediğimiz özel bir düzeneği yoksa, demek ki arkada ve yanda masa kadar bir boşluk daha var.” dediğinde fark ettim ben de :).



İlk perdenin sonunda Kral Claudius’un monoloğundan sonra sahneye siyah bulutların doluşu masalsıydı. İkinci perde ise simsiyah çamurlara bulanmış dekor ile açıldı.



İkinci perdedeki siyah dekor ve karanlık ya da daha öncesinde Hamlet’in oyuncak kalesi gibi, yönetmen Lyndsey Turner’ın sahneye koyduğu farklılıkları gereksiz bulan eleştirmenler var. Ben olaya o kadar eleştirel gözle bakamadığım için büyük ihtimal ne yapsalar kabul edecektim sanırım :). Ama asıllara fazla sadık biri olarak beni rahatsız edecek kadar farklılık yoktu. Sonuçta klasikler söz konusu olunca söylenen o klasik görüşe katılıyorum, Hamlet 400 yıllık bir oyun ve metine dokunulması değil belki ama her dönemde sahneye konuluşunda yenilikler olması gerekli.


Oyun ile ilgili görüş ayrılıklarına rağmen, Benedict Cumberbatch’in en iyi modern Hamlet’ler arasında olduğundaysa eleştirmenler hem fikir gibi görünüyor. Hatta bir eleştiride Benedict Cumberbatch için “Üç yıldızlı bir şova sıkışmış beş yıldızlı bir Hamlet” dendiğine rastladım :).



Benedict Cumberbatch’in oyunculuğunun da bağlı olduğu bu farklı Hamlet’i sevdim ben. “To be or not to be” repliğinin yer değiştirmesi, Hamlet’in oyuncak bir kale içinde oynayışı gibi beklenmedik detaylarla şaşırttı. Danimarka prensi Hamlet’in Trajedisine dokunmadan, yine de şaşırtmaktan geri kalmayan bir uyarlama olmuştu. Bu şaşırtıcı detaylar ile oyuncuların tavrı birleşince Hamlet ile ilk defa karşılaşıyormuş gibi hissettim.
Karakter olarak da genç, hatta büyümemekte direnen, kolejli bir Hamlet vardı karşımızda. Spor ayakkabıları, kapüşonlu montları, tişörtleri ve kurşun asker kıyafeti ile günümüzdeki prototipe çok uygun bir veliaht, hatta prensten çok bir holding sahibinin oğlu gibiydi.

Aslında Benedict Cumberbatch’in nasıl bir Hamlet olacağını tahmin etmek için Hobbit’teki Smaug’u nasıl canlandırdığına dair şu videoyu izleyebilirsiniz. Her duygusunu her değişimini açıkça izledik. Karşımızda da tüm oyunda bir yönü ağır basan (genellikle karamsarlık) bir Hamlet yerine büyüyen ve değişen bir Hamlet vardı.



İlk sahnelerde babasının kurban gittiği cinayeti açıklayan hayaletine inanmamaktan çok, sorumluluk almaktan çekindiği için eyleme geçmeyen, üzerindeki bakışları defetmek için deli taklidi yapan Hamlet’i izledik. Zaman zaman büründüğü akıllı hallerinden birinde cinayeti amcasının işlediğinden emin olmak için tiyatro tuzağını kurdu, ama burada bile hala oyun oynayan bir erkek çocuğu gibiydi.

Cinayetten emin olduktan sonra karamsar ve kendisi ile savaşı başlayan Hamlet geldi. Babasının intikamını ne zaman, nasıl alacaktı?

846


İkinci perdede sürüldüğü Elsinore’a geri dönmeyi başardığında ise gelen artık büyümüş bir Hamlet’ti. Fortinbras’ın askerlerini gördüğünde “ I see the imminent deaths of 20.000 men.” cümlesini koca bir adam söylüyordu artık. İkinci perdede ise olgun, kederli ve sorununu çözmeye kararlı bir Hamlet vardı artık. Hamlet’in geçirdiği tüm bu değişimler Benedict Cumberbatch’in oyunculuğu ile öyle gerçekçi göründü ki oyunu izledikten sonra hiçbir açıklamaya gerek duymadım. Bazen bana böyle oluyor çünkü, izlediğim bir tiyatro oyunu ya da filmden sonra, bazı şeyleri eleştirileri ve özetleri okuduğumda anlayabiliyorum ancak. İzlerken karakterin değişimini kaçırmış oluyorum, sebebi benim dikkatsizliğim de olabiliyor oyuncunun saklaması da. Benedict Cumberbatch ise o kadar net bir oyun ortaya koymuştu ki hiçbir açıklamaya gerek duymuyordu.



Ciarán Hinds - Kral Claudius

Hep benedictten bahsettik ama diğer oyuncular da harikaydı tabii ki. Özellikle Kral Claudius’u oynayan Ciarán Hinds ve Ophelia, Sian Brooke. Sian Brooke, aklını yitirmiş Ophelia olarak sahneye öyle bir çıktı ki, karşımda yaşadıklarının ağırlığı altında gerçekten çıldırmış biri varmış gibi üzüldüm. Gerçekçiliği bir yana ama beyaz perdeden izlerken bile çok rahatsız edici ve ürperticiydi.




Canlı izlemenin yerini tutmayacaktır belki ama ben ekrandan izlediğim bir oyundan bu kadar etkilenebileceğimi tahmin etmemiştim. Belki bunda sinema ortamında izlemiş olmamızın etkisi vardır, daha önce izlediğim tiyatro kayıtları hep DVD idi çünkü. Gerçi salon küçük ve rahatsız da olsa oyunun büyüsü ile buna çok takılmadım. Perdenin üstüne yansıtılan altyazılar yüzünden boynumda ağrı ile çıktım oyundan ama şikayet etmek aklıma bile gelmedi :). Altyazılar için de Sabahhattin Eyüboğlu’nun Hamlet çevirisini referans almışlardı. Birebir aynısı değil ama, eve gelir gelmez YKY Hasan Ali Yücel Klasikleri dizisindeki bu çeviriyi okumaya başladığım için karşılaştırma fırsatı buldum. Oyun modernleştiğine göre Türkçe altyazıların da modernleşmesi gerekirdi, bence bu haliyle de güzeldi.

Hem Türkiye’de gösterilmiş olması hem de başlı başına projenin kendisi ise harika düşünülmüş. Farklı bir ülkedeki, bütçemiz nedeniyle görmemizin çok zor olduğu bir oyunu izleyebilmenin en mükemmel alternatifi bu olmalı. Geniş bir sinema salonunda canlı yayının yapıldığını da Türkiye’de görürüz umarım. Gerçi şimdilik oyunların DVD’sini çıkarsalar da yeterli olur bence :).


National Theatre Live/Hamlet
Barbican/Hamlet
Salon İKSV

21 Kasım 2015 Cumartesi

Japonya'dan Paket Var! - Rakuten Alışverişi



Totoro, Tsum Tsum, Zebra Sarasa’lar derken Japon pazarının müptelası oldum ☺. Neyi nereden alabilirim diye bakınırken tanıştığım sitelerden biri de Rakuten. Adını duyuyordum ama ilk defa Zebra Sarasa Milk Color serisini internette ararken rastlamıştım bu siteye. Milk Colors setini eBay’den almayı tercih ettim ama yine de düzenli olarak Rakuten’i kontrol ediyordum. Kısmet yine Zebra Sarasa setineymiş, kırmızı paketli Snoopy setini buradan aldım ve alışverişimden oldukça memnun kaldım.

Rakuten için Japon eBay’i diyebiliriz. Aynı mantıkta çalışıyor, farklı satıcıların eklediği ürünler var, bunlardan satın alıp satıcılar ile muhatap oluyorsunuz.

Fiyatlar Japon Yeni üzerinden veriliyor, TL fiyatları da yazıyor ama bunlar tam olarak ödeyeceğiniz miktarlar değil. Çünkü PayPal de kullansanız, kredi kartı ile alışveriş de yapsanız ödemeyi JPY üzerinden gerçekleştiriyorsunuz ve bankaların kur oranları da sitenin hesapladığından farklılık gösteriyor.

Aldığım sete şuradan bakabilirsiniz.

358
735

Diğer alışveriş sitelerindeki gibi ürünü sepete ekleyip satın alıyorsunuz. Ancak bu aşamada tutar kartınızdan çekilmiyor. Önce satıcı size posta ücretini bildiren bir mail atıyor ve onayladığınız takdirde ödemeyi gerçekleştiriyorsunuz.

Benim aldığım set 1.555 YPY idi, sitede bunun karşılığı 36,40 TL olarak gözüküyor. Kargo dahil ücret 2.150 JPY idi, ben ödemeyi PayPal ile yaptım. PayPal hesabıma bağlı olan kredi kartımdan tutar Yen olarak çekildi, TL karşılığı ise 52,78 TL idi. Zaten sitenin hesapladığı kurla da 50,32TL’ye denk geliyordu, yani sitedeki tutardan çok farklı bir şey ödemedim aslında. Ama tabi kredi kartınızın bankasına göre bu oran değişecektir, her bankanın kur oranları farklı oluyor.

Ödemeyi gerçekleştirdikten sonra hemen postaya verdiler. Bir hafta içinde de elime ulaştı. Çok hızlı ve sorunsuzdu, çok memnun kaldım.

Eğer siparişinizin bir an önce ulaşmasını istiyorsanız Japonya ile aramızdaki saat farkını unutmayın. Japonya’da yaz saati uygulaması yokmuş, bu yüzden şu anda aramızda 7 saat fark var, biz 7 saat gerideyiz. Yani bu demek oluyor ki özellikle öğleden sonra verdiğiniz siparişlere bir gün sonrasında dönüş yapabilecekler. Saatlere dikkat etmezseniz posta ücretini bildirmeleri, ödeme onayı, kargoya verilmesi birer gün atabilir. Ama benim alışveriş yaptığım satıcı oldukça hızlıydı, saat farkı ve uzaklığa rağmen Türkiye içi yaptığım alışverişler kadar hızlı bir şekilde paketim elime ulaştı.
Instagram’da satış yapan hesaplara göre de oldukça iyi bir fiyata satın almış oldum. Tek siparişle Rakuten’i sevmeye hakkım var sanırım değil mi? ☺


19 Kasım 2015 Perşembe

Moleskine 2016 Ajandaları



Sene sonu geldi bile, kırmızı bardaklar, yılbaşı süsleri derken yılbaşı heyecanı başladı. Benim yeni yıl heyecanımın bir kısmını da 2016 hazırlıkları oluşturuyor, eminim sizin için de öyledir. Ben bu sene biraz erken davransam da ajanda ve takvim alışverişi yapmanın vakti geldi, zaten birçok markanın 2016 ajandaları da Türkiye’de bu ay itibariyle satılmaya başlandı, Notebook’un internet sayfasında gördüm bile :) (şuradan bakabilirsiniz). Benim alışverişim ile ilgili yazıya göz atmak isterseniz de burayı tıklayın.



Eğer hala ajandanıza karar vermediyseniz veya daha önce Moleskine ajandaları kullanmadıysanız umuyorum ki bu yazı size biraz yardımcı olacaktır. Size Moleskine’in ajandalarından bahsedeceğim.

Firmanın 2016 için çıkardığı tüm ajandalara şu linkten göz atabilirsiniz.

İçeriği açısından baktığımızda panaromic planner olarak geçen, sayfa yerleşimi değişik olan ajandalardan; farklı kullanım amaçlarına hizmet eden project planner, taskmaster planner, action plannerlara ve bu sene alıp almamak konusunda çok kararsız kaldığım, her ay için farklı renk bir defterden oluşan Color A Month günlük ajandalara uzanan bir ürün çeşitliliği mevcut. Ben bu çeşitlere değinmeden haftalık ve günlük ajandalardan bahsedeceğim.

Haftalık ve günlük ajandalar iki farklı boyda satılıyor, cep boyu (pocket) ve normal boy (large).
Günlük ajandalar 12 aylık olarak tasarlanmış, haftalık ajandalarda 12 aylık ve 18 aylık seçenekleri mevcut. 18 aylık ajandalar 2015 Temmuz ayından başlıyor, 2016 Aralık ile son buluyor. 2017 Temmuza kadar olacağını düşünüp heyecanlanmayın ☺.

Kapaklarına bakacak olursak ise Moleskine’in 2016 için çıkardığı dört farklı konseptte ajanda var.


Beş farklı renkte olmak üzere düz kapaklılar (link),















Star Wars serisi (link),














Peanuts serisi (link) ve














Küçük Prens serisi (link).















Böyle yazınca karışık duruyor, aşağıdaki tabloda çeşitleri daha rahat görebilirsiniz☺.



Ben size bende olan dört ajandadan bahsedeceğim:
Küçük boy haftalık ajanda
Küçük boy günlük ajanda
Büyük boy haftalık ajanda ve
Büyük boy günlük ajanda.

Bendekilerin hepsi Peanuts serisinden, ama ajandaların bir seriye ait olması sadece birkaç detayda farklılık yaratıyor.

Peanuts, Star Wars ve Küçük Prens olmak üzere herhangi bir seriye ait ajandayı tercih edecek olursanız
  • ön ve arka kapak deseni farklı olacak, 
  • ön ve arka kapak arkasındaki sayfada temaya ait bir çizim veya detay olacak, 
  • kapağa sarılı ambalaj kâğıdının arkasında yine temaya ait bir detay olacak ve 
  • Star Wars ve Peanuts’ta sticker olacak. 
Örneğin Peanuts serisinde ambalaj kağıdının içine bir DIY projesi eklemişler. Çizgili yerleri kesip katlayarak bir Snoopy evi yapabilirsiniz.





735


Her serinin farklı detaylarını Moleskine’in sitesindeki fotoğraflardan görebilirsiniz, aşağıda da tüm linkler mevcut.

Peanuts serisinde arka ve ön iç kapak tasarımı da şöyle:





Ajandalarda üç farklı temadan birini ya da düz renk kapaklıları da tercih etseniz sayfa düzeni ve içeriği değişmeyecek. Yani bu incelemeyi sayfalar açısından her Moleskine ajanda için kaynak olarak alabilirsiniz.

Youtube kanalıma da bir video ekledim, burada da dört ajandayı detaylı görebilirsiniz.
Part 1 - Küçük boy haftalık ajanda
Part 2 - Küçük boy günlük ajanda
Part 3 - Büyük boy haftalık ajanda
Part 4 - Büyük boy günlük ajanda

Moleskine Haftalık Ajanda – Cep Boyu




Ben 2016’da kullanmak üzere bu ajandayı tercih ettim. Küçük ve hafif olduğu için sürekli çantamda taşıyabiliyorum, sayfaları da bana yetiyor.

Ajandanın ilk sayfası “In case of loss” alanı ile başlıyor. Sonra kişisel bilgilerinizi doldurabileceğiniz bir sayfa var.

358

Bundan sonra 2016 ve 2017 takvimleri başlıyor. Hem aylık, hem de üzerine notlar alabileceğiniz tablo şeklinde bir takvim var.

2016 Takvimi



2017 Takvimi

Tatil, bayram,doğum günü gibi aktiviteleri not alabileceğiniz Holidays and Events sayfası ile devam ediyor.



Artı eksi saat farklarını gösteren Time Zones haritası



Bir sayfa planladığınız seyahatleri yazabileceğiniz Travels Planning, karşısındaki sayfa da gezileriniz ile ilgili notlar alabileceğiniz Travels Memo sayfası var.


Ne olduğunu anlayamadığım Flight Durations tablosu


Ülkelerin telefon kodlarını, internet uzantılarını ve plaka kodlarını gösteren Dialling Codes, Internet TLD, Plate Codes sayfası


Uzunluk, alan, hacim, ağırlık birimleri arasındaki dönüşüm oranları (Measures&Conversions) ve beden ölçüleri (International Sizes)


Ufak bir cetvel ve başlangıç



Haftalık ajandanın sayfa düzeni ise bence çok kullanışlı. Sol tarafta tablo halinde yedi güne ait kutucuk var, sağ sayfa ise notlarınız için boş bırakılmış çizgili bir sayfa.



Ben ajandamı daha çok günlük gibi kullanıyorum, geçmiş günlerde olan şeyleri yazıyorum. Bu tablo düzeni büyük kolaylık sağlıyor. Tablodaki alan yetmediğinde ya da not alacağım zaman da sağdaki boş sayfaları kullanıyorum.

Ajandanın en sonunda ise birkaç boş çizgili sayfa var, not almak için burayı da kullanabilirsiniz.


Bu da arka kapağı ve cep kısmı




Haftalık ajandalarda 18 aylık seçenekler de mevcut. Yine içeriği tamamen aynı sadece Temmuz 2015’ten başlıyor ve Aralık 2016’da son buluyor. Benim bu yıl kullandığım ajanda 18 aylıktı. Gerçi ben geçen sene aralık ayında almıştım, ilk sayfalarını kullanamadım ama kapağı için tercih etmiştim zaten. Bu sarı kapağı 12 aylık olandan daha çok beğenmiştim.




Küçük boy haftalık ajandaların tümü:

Star Wars küçük boy haftalık ajanda

Peanuts küçük boy haftalık ajanda

Le Petit Prince küçük boy haftalık ajanda

Düz kapaklı küçük boy haftalık ajanda (beş renk)

18 Aylık Haftalık Ajandalar

Star Wars 18 aylık Haftalık Ajanda

Peanuts 18 aylık Haftalık Ajanda

Le Petit Prince 18 aylık haftalık ajanda

Düz kapaklı 18 aylık haftalık ajanda (beş renk)



Moleskine Haftalık Ajanda – Büyük Boy



Bendeki büyük boy ajandanın tarihi eski, fotoğraflardaki tarih kısımlarına takılmayın o yüzden ☺. Mantık aynı ama yine başlangıçta aynı sayfalar var, sadece takvimlerde birkaç ufak değişiklik oluyor.

Ben bu ajandayı ofiste kullanmak için almıştım, boyutu nedeniyle öyle pek yanınızda taşımaya uygun değil. Sayfa düzeni ise yine aynı şekilde solda tablo şeklinde yedi günlük bir bölüm var, sağ tarafta ise çizgili boş bir sayfa. Ama tabi normal bir defter boyutuna yakın olduğu için küçük ajandaya göre yazabileceğiniz alan baya fazla, arada öyle bir fark var.





Ajandanın ilk sayfası “In case of loss” alanı ile başlıyor. Sonra kişisel bilgilerinizi doldurabileceğiniz bir sayfa var.





Bundan sonra 2016 ve 2017 takvimleri başlıyor. Hem aylık, hem de üzerine notlar alabileceğiniz tablo şeklinde bir takvim var. Büyük boy ajandalarda tablo şeklinde olan takvimin düzeni biraz değişik.

Fotoğraflarını eklediğim ajanda eski ve 18 aylık, bu nedenle önce o yılın 6 aylık takvimleri var. Sonra 2016 takvimleri ve 2017 takvimleri olacak.





Holidays and Events sayfası rahat bir kullanım için 2016 takvimlerinden hemen sonra geliyor.


Sonra da 2017 takvimleri var.


Bir sayfa planladığınız seyahatleri yazabileceğiniz Travels Planning, karşısındaki sayfa da gezileriniz ile ilgili notlar alabileceğiniz Travels Memo sayfası var.


Artı eksi saat farklarını gösteren Time Zones haritası.


Ne olduğunu anlayamadığım Flight Durations tablosu


Ülkelerin telefon kodlarını, internet uzantılarını ve plaka kodlarını gösteren Dialling Codes, Internet TLD, Plate Codes sayfası


Uzunluk, alan, hacim, ağırlık birimleri arasındaki dönüşüm oranları (Measures&Conversions) ve beden ölçüleri (International Sizes)


Büyük boy haftalık ajandada küçükten farklı olarak Timetable sayfası da mevcut.


Büyük boy ajandaların arkasında ayrıca da kullanabileceğiniz bir adres/telefon defteri var. Arka kapaktaki cebe tutturulmuş halde duruyor, isterseniz çıkarıp da kullanabilirsiniz.



Aşağıdaki linklerle açılan sayfalarda Large seçeneğini seçip detayları görebilirsiniz.
Star Wars büyük boy haftalık ajanda
Peanuts büyük boy haftalık ajanda
Le Petit Prince büyük boy haftalık ajanda
Düz kapaklı büyük boy haftalık ajanda (beş renk)


Moleskine Günlük Ajanda – Cep Boyu



Günlük ajandalarda her güne bir sayfa ayrılmış durumda. Bu yazacak alan açısından bize oldukça boş yer sağlıyor ama ajanda kalınlaştığı için ağır da oluyor. Ben birkaç sene günlük ajandaları gerçekten “günlük” olarak kullandım. Ama artık evde yazmaya pek vakit bulamıyorum ve hem not alabildiğim ve hem ajanda hem günlük olarak kullanabildiğim için haftalık ajandayı tercih ediyorum.



Siz kullanım amacınıza göre karar verebilirsiniz. Eğer okul için kullanacak ya da yanınızda fazla taşımayacaksanız günlük ajandalar daha uygun olabilir. Ayrıca bu ajandaların özellikle büyük boyları scrapbook tarzı günlük tutmak için de çok uygun.


Cep boyu günlük ajandanın ilk sayfaları aynı boy haftalık ajanda ile aynı.

Ajandanın ilk sayfası “In case of loss” alanı ile başlıyor. Sonra kişisel bilgilerinizi doldurabileceğiniz bir sayfa var.



Bundan sonra 2016 ve 2017 takvimleri başlıyor. Hem aylık, hem de üzerine notlar alabileceğiniz tablo şeklinde bir takvim var.







Tatil, bayram,doğum günü gibi aktiviteleri not alabileceğiniz Holidays and Events sayfası ile devam ediyor.


Artı eksi saat farklarını gösteren Time Zones haritası


Bir sayfa planladığınız seyahatleri yazabileceğiniz Travels Planning, karşısındaki sayfa da gezileriniz ile ilgili notlar alabileceğiniz Travels Memo sayfası var.


Ne olduğunu anlayamadığım Flight Durations tablosu


Ülkelerin telefon kodlarını, internet uzantılarını ve plaka kodlarını gösteren Dialling Codes, Internet TLD, Plate Codes sayfası


Uzunluk, alan, hacim, ağırlık birimleri arasındaki dönüşüm oranları (Measures&Conversions) ve beden ölçüleri (International Sizes)


Minik cetvel ve başlangıç sayfası



Günlük ajandada yazacak bol bol yer var diye olsa gerek arkadaki boş sayfaların sayısı az. Sadece cilt yüzünden tam açılamayan yaprağı boş bırakmışlar.


Arka iç kapak tasarımı ise tüm Peanuts serisinde aynı bu sene.





Star Wars küçük boy günlük ajanda
Peanuts küçük boy günlük ajanda
Le Petit Prince küçük boy günlük ajanda
Düz kapaklı küçük boy günlük ajanda (beş renk)


Moleskine Günlük Ajanda – Büyük Boy



Büyük boy günlük ajandalar boyutu ve kalınlığı nedeniyle biraz ağır. Ama bunları tercih ettiğinizde yazacak bol bol yeriniz oluyor. Ayrıca defter olarak kullanmak için de çok uygun. Ben fotoğraflardaki ajandamı kapağını beğendiğim için aldım ve normal bir defter gibi kullanıyorum.



Büyük boylarda günlük ajandanın ilk sayfaları yine büyük boy haftalık ajanda ile benzer.

Ajandanın ilk sayfası “In case of loss” alanı ile başlıyor. Sonra kişisel bilgilerinizi doldurabileceğiniz bir sayfa var.

Bundan sonra 2016 ve 2017 takvimleri başlıyor. Hem aylık, hem de üzerine notlar alabileceğiniz tablo şeklinde bir takvim var. Büyük boy ajandalarda tablo şeklinde olan takvimin düzeni biraz değişik sadece.




Tatil, bayram,doğum günü gibi aktiviteleri not alabileceğiniz Holidays and Events sayfası ile devam ediyor.


Bir sayfa planladığınız seyahatleri yazabileceğiniz Travels Planning, karşısındaki sayfa da gezileriniz ile ilgili notlar alabileceğiniz Travels Memo sayfası var.



Artı eksi saat farklarını gösteren Time Zones haritası.


Ne olduğunu anlayamadığım Flight Durations tablosu


Ülkelerin telefon kodlarını, internet uzantılarını ve plaka kodlarını gösteren Dialling Codes, Internet TLD, Plate Codes sayfası


Uzunluk, alan, hacim, ağırlık birimleri arasındaki dönüşüm oranları (Measures&Conversions) ve beden ölçüleri (International Sizes)


Yine cetvel ve başlangıç


En sonda not almanız için boş bırakılmış sayfalar var.


Bu da arka iç kapak.


Holidays and Events sayfası rahat bir kullanım için 2016 takvimlerinden hemen sonra geliyor.



Linklerde açılan sayfalarda Large seçeneğini seçip detayları görebilirsiniz.

Star Wars büyük boy günlük ajanda
Peanuts büyük boy günlük ajanda
Le Petit Prince büyük boy günlük ajanda
Düz kapaklı büyük boy günlük ajanda (beş renk)


Umarım işinize yaramıştır :).

Şimdiden Mutlu Yıllar!