My Brodmann Area 10Dış dünya ile başa çıkmak istiyorsan, insanların yüzünü görmesine izin vermeyeceksin. Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız.

12 Haziran 2010 Cumartesi

Vs.

Minik ama hızlı adımlarla yanıma yaklaştı. Elimdeki kitapçığa bakmak için can attığı, meraklı gözlerinden anlaşılıyordu. Karşımda saflarını aldılar, 3-2 oynayacaklardı. "Peki," dedi, "Swarovski ilk on listesinin sende ne işi var?". Küçük aptallardan oluşan müritler, kıkırdadı. Küçük aptalları hep yanında taşırdı, aptallıklarından güç alıyordu sanki. O gruba dahil olabilmeniz için aptal olmanız birinci...

Yalnızım çocuk, bunalıyorum...

"Bunalıyorum çocuk, bunalıyorum... Ben burada bir nevi mahpus hayatı yaşıyorum. Çünkü gündüzleri ekseriye yalnızım. Herkes işinde gücünde... Benim ise çoğu günler, bütün günümü değil, bir saatimi dahi dolduracak işim yok. Şu halde ya uyuyabilirsem uyuyacağım, yahut birşeyler yazacağım. Arada biraz...

Yalnızız

Niçin böylesin? Neden beni en yüksek emellerimden en çirkin arzularıma kadar, iki benliğimin müşterek bütünü ve tam realitesi içinde kabul etmiyorsun, Samim? Niçin beni hep ikiye bölüyorsun? Ve kendi kendimle mücadeleye mecbur ediyorsun? Ne olur işte, böyle, sana buhranlarımın bütün çıplaklığı içinde görünsem, dökülsem, hiç bir korku duymasam senin fikirlerinden. Senin o affetmez kanunlarından. O...

It's his time now.

I'll tell you, let me give you a little inside information about God. God likes to watch. He's a prankster. Think about it. He gives man, instincts. He gives you this extraordinary gift, and then what does He do? I swear, for his own amusement, his own private, cosmic gag reel, He sets the rules in opposition. It's the goof of all time. Look, but don't touch. Touch, but don't taste. Taste, but...

Splendid

“Life's splendor forever lies in wait about each one of us in all its fullness, but veiled from view, deep down, invisible, far off. It is there, though, not hostile, not reluctant, not deaf. If you summon it by the right word, by its right name, it will come.” Kafka, The Silence Of The Sirens 163, 167, 1...



What power have dreams in hell?

You say I have no power? Perhaps you speak truly... But you say that DREAMS have no power here? TEll me, Lucifer Morningstar... Ask yourselves, all of you... What power would HELL have, if those here imprisoned were not able to DREAM of HEAVEN? PS: Neil Gaiman'ı seviyoruz. 163, 1...

Ateş Gecesi

"Çalıkuşu'ndaki Feride gibi, Akşam Güneşi'ndeki kahraman Jülide gibi, Güntekin'in bu kitabında da Afife'yi tanıyacak ve çok seveceksiniz." Yalan. Afife'yi tanımayacaksınız. Afife yok çünkü, Murat Kemal var. Murat Kemal'i tanıyacak ve çok seveceksiniz. Hedef kitleyi etkilemek için yazmayı uygun bulmamışlar ama, Murat Kemal Jülide'nin erkek hali. Ve ilk defa kahramanın kendi kendini anlattığı bir Reşat...

Çocuğumu özledim...

yeni bir ayakkabı alırsın. 34. kutuyu da koyarsın odana diğer 33 ünün yanına. iyi gelmez. evcil hayvan alırsın. ama grip olursun, yanına yaklaşamazsın. iyi gelmez. saçlarını değiştirirsin. artık değiştirilecek birşey kalmamıştır gerçi, herşeyi denedikten sonra. iyi gelmez. sadece o iyi gelir. gelir ve sana sarılır. anlar birşeylerin ters olduğunu. yanağına bir öpücük kondurur. ama ya o da uzaktaysa...