Uzun zamandır evde film izlemeyişime, ağbimin tavsiyesi "Er Ist Wieder Da" ile son verdim. Bu yıl sinemaya çok sık gidiyorum, izleyemeyip biriktirdiğim çok güzel diziler de var, bu nedenle evde film izlemeye çok vaktim kalmıyordu. Sinema çok keyifli ama artık tekel haline gelmiş vizyon seçkilerinden sıyrılıp evde güzel bir film izlemenin tadı da çok başka.
Er Ist Wieder Da yani İngilizce başlığıyla Look Who's Back zincir sinemalarda göremeyeğimiz bir kara komedi. Timur Vermes'in aynı adlı romanından uyarlanmış ve Hitler'in günümüz Almanya'sına dönüşünü konu ediniyor.
Bir toz bulutu ile birlikte Hitler kendini Berlin'de bir parkta sırt üstü yatarken buluyor. Kalkıp 1945'ten beri Almanya'da neler olup bittiğini anlamaya çalışırken kendini bir televizyon şovunda buluyor ve halka hitap etme olanağı buluyor. O olaylara Nazi çerçevesinden bakıp değerlendirir (mesela uyandığında ilk fark ettiği şey Berlin'de Türklerin fazlalığı oluyor ve Türklerin Almanya'ya katılmış olduğunu düşünüyor :) ), ülküsüne ulaşmak için çalışmalara başlarken, medya ve halk onu Hitler'in taklidini yapan zararsız bir aktör olarak görüyor.
Filmin özellikle ilk yarısı gerçekten komik. Hitler'in tüm olup biteni anlamaya çalışması, teknoloji ile imtihanı çok eğlenceli. Bu sahnelerin klasik bir "geçmişten gelen adam" formatında olmamasını çok sevdim. Alalade birinin günümüze ayak uydurmaya çalışmasını izlemiyoruz, Hitler'i izliyoruz. Kitabın yazarı Timur Vermes Hitler'i çok iyi analiz etmiş, tepkileri ve çıkarımları çok yerinde.
Ancak film bu komediden ibaret de değil. Ki hikayenin bununla sınırlı kalmamasını çok sevdim. Hitler'in tek başına bir canavar olmadığı, seçilmiş bir yönetici olduğu ve halkın desteğini alması ile ilgili söylenecek şeyler var çünkü, hikaye bunları es geçmiyor. Hitler'in günümüze düşmüş olmasının absürtlüğü ve komikliği içinde medya eleştirisi, demokrasi/faşizm eleştirisi, çok yerinde toplum tahlilleri var. Bunlar kimi zaman doğrudan uzun uzun anlatılıyor, kimi zaman ise laf arasında bir espiri ile birlikte vuruluyor.
453, 450 |
Nazi Almanya'sına kişisel bir ilgim var, bu dönemi konu edinen belgeselleri ve filmleri mutlaka izlemeye çalışıyorum. Ama uzun süredir beni tatmin etmeyen bir yan var, sürekli sorduğum ve hakkında daha fazla şey izleyip okumak istediğim bir konu. Tamam da bu adam ve bu parti gökten inmedi, nasıl seçildi, nasıl yandaş buldu, halk ne hissediyordu, ne yapıyordu? Dünya Hitler'i canavar olarak gösterip tüm suçu ona ve ekibine yıkmakla o kadar meşgul ki, tüm insanlık sanki tüm bunlar başka bir gezegende olmuş gibi davranıyor. Paralel bir evren anlatılıyor sanki, ama tüm mağdurlar bizim evrene geçiş yapmış. Suçlular cezalarını çekmiş, hikayeleri anlatılan mağdurlar dışındaki diğer tüm insanlar ise o paralel evrende kalmış, uzaktan bakıyoruz onlara.
Er Ist Wieder Da'yı biraz da bu konudan bahsettiği için de çok sevdim. Tüm insanlık ve son zamanlarda yükselişe geçen tahammülsüzlük, bazı ırklara ve dinlere olan düşmanlık ile ilgili "Hepiniz oradaydanız işte ve şimdi de buradasınız." denmesi gerekiyor.
İzlemesi eğlenceli ve dolu bir film, rahatlıkla tavsiye ederim bu yüzden.
PS: Er Ist Wieder Da'dan önce ya da sonra Network'ü de izleyin mutlaka :). Hitler ile ilgili değil ama medya konusundaki eleştirilerde benim aklıma hep Network geliyor. Film 1976 yapımı ama eleştiriler aynı, sorun en başından beri aynı demek ki :).
0 yorum:
Yorum Gönder